HAFTANIN TAKIMI: UTAH JAZZ

DOSYA KONUSU: BEBEK YÜZLÜ KATİL NİKOLA JOKİC

 

YAZAN: EŞREF YİĞİT TONBİL



Yıllar ilerledikçe NBA’de çoğu rolün değiştiğini görüyoruz. Bu rollerden belki de en çok değişime uğrayanı pivot pozisyonu. Önceden pivot olabilmek için uzun boylu ve fizikli olmak yeterliyken artık pivotlardan top taşımasını, pas dağıtmasını ve şut atmalarını bekliyoruz. Bu değişen pivot tanımının şu anda ki en iyi örneği Nikola Jokic.


    2014 Draft’ında 2.tur 14.sıradan seçilen Sırp oyuncu ilk yılında aslında bize gelecek için bir spoiler vermişti. Zaman zaman pas dağıtabildiğini gösteren Jokic savunmasıyla ve hücum repertuarıyla gelişmeye açık olduğunu gösterdi. İlk yılında 21,7 dakika süre alan Jokic, 10 sayı, 7 ribaund, 2,4 asist ortalaması ile oynadı. Zaman geçtikçe oyununu ve fiziğini geliştiren Jokic NBA izleyicilerinin gözüne 2018-2019 NBA sezonunda çarpmaya başladı. O sene kariyerinin en düşük üçlük yüzdesine sahip olsa da Jokic oyunun her alanında takıma katkı sağlıyordu. Yavaş yavaş oyun kurucu-pivot karışımı bir oyuncuya dönen Sırp yıldız birçok oyun kurucudan daha iyi pas dağıtıyordu. Sene sonunda ise NBA’in en iyi 1.takımına seçilerek performansını taçlandırmıştı. O sezon kariyerinin ilk PlayOff sahnesine de çıkan Jokic oldukça başarılı bir performans göstermişti ve gelecek seneler için “Ben hazırım!” mesajını da herkese vermişti. 2019-2020 sezonu ise Jokic’in tavan sezonu. Jamal Murray ile beraber Denver’ı neredeyse NBA Finaline taşıyacaklardı. O sezon Playofflar’da %42,9 ile üçlük atıp 24,4 sayı 9,8 ribaund ve 5,7 asist ortalaması ile oynadı. 



Çok kısa bir şekilde kariyer özetini anlattık ama Jokic için asıl bahsetmemiz gereken konu saha içinde yaptıkları. NBA’de değişen pivot tanımından bahsetmiştik Jokic bu değişimin öncülerinden diyebiliriz. Hücum konusunda oldukça özgüvenli. Top eline geldiğinde hiç düşünmeden, tereddüt etmeden kaldırıp üçlük atabiliyor. Sırtı dönük oynamayı da oldukça seviyor ve o konuda da şu an NBA’in zirvesinde diyebiliriz. Bunların dışında Jokic’i asıl özel kılan pas yeteneği. Parmak hassasiyetinin oldukça yüksek olması iyi paslar atabilmesini sağlıyor. Topu tepede alıp bir oyun kurucu gibi top dağıtıyor. Kısaların cut’larını çok iyi görüyor. Sahada bir uzundan ve oyun kurucudan isteyeceğiniz her şeyi üst seviyede yapabiliyor nerdeyse. Savunması hariç. Artı yönlerinden çok bahsettik ama tabi ki kusursuz bir oyuncu değil Jokic. Atletikliğinin düşük olması ve savunması Jokic’in eksi yönleri. Eğer takım arkadaşlarını Jokic’in savunma açığını kapatabilirlerse hücumda Jokic’ten fazlasını alıyorlar. 

Bu sezon ise Jokic oynadığı 20 maçın 20’sinde de Double-Double yaparak inanılmaz bir başlangıç yaptı. Zaten harika olan oyununu hala geliştirmeye devam ediyor. Son olarak 1 Şubat gecesi oynanan Utah Jazz- Denver Nuggets maçından da bahsetmeden geçemeyeceğim. Denver’ın takım halinde %64,3 ile üçlük atarak kazandığı maçta Jokic de kariyer rekorunu egale etti. 37 dakika süre alan Jokic %65,4 şut isabeti ve 4/4 üçlük ile 47 sayı, 12 ribaund, 5 asist ile oynadı. Bu istatistikleri Nba’in en iyi pota altı savunucularından biri olan Rudy Gobert’e karşı yaptı. Şu anda akıl almaz bir seviyede oynayan Jokic belki de tarihin en komplike 5 numarası. Bence MVP yarışını da şu an önde götürüyor. 

2000 nesli olarak bizler NBA’in geleceği açısından oldukça ümitliyiz. Michael Jordan’ı, Magic Johnson’ı, Shaquille O’Neal’ı ve hatta Prime Kobe Bryant gibi oyuncuları canlı olarak izleyemesek de onların seviyesine çıkacak birçok potansiyelli oyuncuları izliyoruz. Umarız büyüklerimizin bize bu oyuncuları anlattığı gibi bizlerde ileride küçüklerimize Luka Doncic, Nikola Jokic, Anthony Davis gibi oyuncuları anlatabiliriz.

Yorumlar